“Olabilir, ayrıca bir de kuru
ot yüklü, iki atın çektiği,ırmağı geçen araba vardı, Sol tarafta da bir ev,
Evet , Öyleyse o ressam bir İngiliz , Olabilir,” José Saramago – Körlük – Can
Yayınları Sayfa 148
JOHN CONSTABLE
İngiltere’de Suffolk köyünde bir değirmencinin oğlu olarak
dünyaya geldi. Burası ressamın sanat hayatının büyük bir kısmında başvurduğu cennet
görünüme sahip yerdir. Yeteneği ve geçirdiği mutlu çocukluktan edindiği görsel
birikimle 19. Yüzyılda yetişmiş en iyi manzara ressamlarından biridir.
Kendisinden önce gelen sanatçıların gerçeği pek yansıtmayan
resimlerine karşın, çevresini ve doğayı olduğu gibi ve canlı resmetmeyi
başardı.
Bulutlara neredeyse hareket kazandırdığı ve kullandığı
renklerin sıcaklığı ile adeta gerçekmiş gibi algılanan tabloları ününün
yayılmasında etkili oldu.
1799 yılında Kraliyet Akademisine girdi. Aldığı eğitimi,
kendi tarzında boyadığı kesik fırça darbelerini ve renk karışımını da
birleştirerek kendi üslubunu yakaladı. Genellikle yüksek tepeler, bulutlu
dağlar, ot yığınlarıyla kaplı alanlar gibi İngiltere’nin kırsal alanlarını
resmetmeyi tercih etti.
SAMAN ARABASI, 1821,
130.5X185.5 cm, Ulusal Galeri ,Londra
Sanatçı birçok ressam ve düşünüre esin kaynağı olan Paris
Salonunda sergilenen Saman Arabası serisiyle Kraliyet Akademisi üyeliğine
getirildi.
Gerçeklikten başka hiçbir şeye aldırmayan sanatçı, sıcak bir
yaz gününün öğleden sonrasının hissedilebilir varlığını bu tablosunda çarpıcı
bir şekilde ortaya koyar. Bir gün köy sahnesi, bir nehri geçen saman arabası.
Tablonun içinde kendimizi kaybetmek, bayırlara düşen güneş
lekelerini görmek, başıboş bulutları seyretmek, içtenlik,abartısızlık ilk
gözümüze çarpan noktalar.