24 Temmuz 2020 Cuma

Jean- Honoré Fragonard, Kilit

                                                                       Kilit, 1777
Yataktan fırlayarak kapıya doğru uzanan iki figürden kadının kilide ulaşmaya çalıştığını, erkek figürün ise onu engellemeye çalıştığını görüyoruz. Koyu kırmızı cibinlikli büyük yatak, odada  ön planda. Sevgilisinin ya da eşinin kolları arasında çaresizce duran kadın odadan çıkabilmek için kilidi açma çabasındadır. Adam, güçlü kollarıyla kadının kilide ulaşmasını engellemeye çalışmaktadır. Kadın bir birliktelik sırasında  odadan kaçmayı istemektedir. Bunu dağınık yatak, kadının buruşuk elbisesi ve adamın yarı çıplak, iç çamaşırları ile olmasından anlıyoruz. Bazı yorumlarda, Fragonard'ın  kutsal aşk, günah ve kurtarılmanın aksine dünyevi olanı resmettiğini öne sürülür.

14 Temmuz 2020 Salı

William John Hennessy, Samimi Konuşma

                                                             Samimi Konuşma, 1879


Hennessy, resme önce ünlü şairlerin şiirleri resmetmekle başladı. Teras ve oturan çifte baktığımızda önce şiirsellikle karşılaşıyoruz.
 Güneş yavaşça batıp, hava serinlerken, bej rengi elbisesinin üzerine şal atmış, elinde yelpaze tutan   kadın terasta otururken, yanında şık giyimli adamla çay içmekte. Duruşları sevgi dolu bir ilişkileri olduğunu gösteriyor. Hennessy, ışığı resmetme şekliyle çiftin arasındaki duygusallığı betimlemeyi başarmış.

9 Temmuz 2020 Perşembe

Jean- Auguste- Dominique Ingres

                                               Jean-Auguste-Domique Ingres (1780- 1867)
                                              Francesca da Polenta ile Paolo Malatesta, 1819 

Francesca, Ravenna Lordu ve onu sakat Gianciotto  Malatesta'ya veren Guido da Polenta'nın kızıdır. Bu birlikteliğin bu iki aile arasındaki gerilime son vermesi bekleniyordu. Francesca, düğünün ardından Rimini'ye taşınır ve kocasının küçük kardeşi Paolo'ya aşık olur. Paolo'da evli olmasına rağmen yıllarca romantik bir ilişki yaşarlar. Ama bir gün eşi Gianciotto onları yakalar ve o öfkeyle ikisini de öldürür. 
Dante  Alighieri bu hikayeyi İlahi Komedya'nın ilk kantosunda anlatır. 

Resimde, Paolo öpünce elinde okuduğu kitabı elinden düşüren, tutkulu biçimde birbirine sarılan bir çift görsek de bu aşk mutlu sonla bitmez. 

6 Temmuz 2020 Pazartesi

Çalıntı Eserler-Rose Dugdale


                                                       
     Wermeer, "Mektup Yazan Hanımefendi ve Hizmetçisi", 1670 civarı, İrlanda Ulusal Galerisi

Rose Dugdale, İngiliz varlıklı bir ailenin Oxford'da iyi almış kızı. Babası ile arası açılınca önce İrlanda Kurtuluş Ordusu'na katılır, IRA'ya destek sağlarken parası bitince 1973'de üç suç ortağı ile birlikte ailesinin bağ evine girdi. .Resimleri, gümüşleri, porselenleri çaldı. Ama suç ortaklarının taraf değiştirmesi üzerine yakalandı. Rose'un cezası ertelenir ama Rose bir yıl sonra başka üç arkadaşı ile tekrar çalmaya başlar. Elmas ticareti yapan aile Sir Alfred Beit ve eşi Leydi Clementine Beit'in malikasine girerler. Çifti ve hizmetçilerini bağlayıp Goya, Vermeer, Rubens'in bulunduğu ondokuz eseri alıp giderler. Kısa bir süre sonra yetkililere fidye ve İngiliz hapishanelerinde açlık grevinde olan dört siyasi tutuklunun Belfast'a gönderilmesini talep eden bir yazı ulaşır. Bu not ciddiye alınmaz ve Dugdale bir hafta sonra Atlas Okyanusu sahilinde bir kulübede bulunur.

3 Temmuz 2020 Cuma

Eugéne Delacroix "Romeo ve Juliet'in Vedası"


                                                        Romeo ve Juliet'in Vedası, 1845

William Shakespeare tarafından yüzyıllar önce  anlatılan trajik hikâye sayısız sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Ferdinand Victor Eugéne Delacroix'de  aşıkların şafak vakti ayrılışlarını resmetmiştir. Üçüncü perde, beşinci sahnede geçen bölümde iki sevgili Mantova'ya girmeden önce son gecelerini birlikte geçirirler. Günün ilk ışıklarını gören çift, bu buluşmanın bitmesinden dolayı üzgündürler ama Jüliet yakalanmaktan korktuğu için Romeo'yu gitmeye zorlar. Romeo ise o anı son dakikaları olduğunu hissetmiş gibi uzatmaya çalışmaktadır. Jüliet'in annesin odaya geldiğini haber veren hizmetçi ile o romantik anları bozulur. Romeo, balkonun dışında, Jüliet'i tutkuyla kavrar ve gitmeden önce son bir kez öpüp şöyle der:
"Hoşça kal sevdiğim, elveda! Bir öpücük daha ver, ineyim aşağıya."
Jüliet, o an, sevgilisinin mezarda olduğu korkunç bir hayal görür. 
Zaman, bu imgenin, hayalin ne kadar isabetli bir kehanet olduğunu gösterecek, çünkü aşıklar bir daha kavuşamayacaktır.