-Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Sara Mousavi, 29 yaşındayım, İran’da doğdum ve büyüdüm, iki yıldır Türkiye’de yaşıyorum, ilk olarak Grafik Tasarım ile Sanat okumaya başladım, sonrasında Görsel İletişim lisansımı aldım. İlgim olduğu için stajer olarak bir ajansta kurgu öğrenmeye başladım ve bir yıl sonrasında, yüksek lisans yapmak yerine, (Iranian Youth Cinema Sociey) sınavına girdim ve orada (Filmmaking) olarak eğitim almaya başladım. Mezun olduk ama ekip olarak hocamıza ısrar ederek eğitime farklı mekanlarda çalışarak devam ettik. Senaryo kursları, profesyonel yönetmenlik eğitimi, film eleştirisi kursları devam etti. Başarılı yönetmenlerin tüm filmlerini analize ederek, çok şeyler öğrendik.
-Kısa
film çekme, kısa film yönetmenliği yapma nedenleriniz, bu yola giriş sebebiniz neydi?
Ben sanat
yapmayı seviyorum, nedense hiçbir zaman sanattan hariç hiç başka bir şeyi cazip
bulamadım, grafik ve görsel iletişim okurken, fotoğrafçılık dersimizde hocamız foto
roman istemişti bizden, o gün foto roman için senaryo yazdığımda ve story board
çizdiğimde, ilk kez kurgu yaptığımda iki gün uyuyamadım. Ama bol enerji ile ödevimi teslim ettim. O gün
yolumu keşfedip devam o yolda ettim. 5
sene geçmesine rağmen, hiç hissim değişmedi ve çok memnunum.
İran’da
sinema okumak için üniversite ve dernek olmak üzere iki seçenek var. Dernek
genelde 70% tecrübe ve 30% teori üzerine ilerliyor ve en iyi yönetmenlerimiz (Asghar
Farhadi gibi) oradan mezun olmuştur. Orada eğitim alırken bir hocamız (Senaryo
hocamız) çok iyi bir ekip oluşturdu. İlk filmlerimizi çekmeye başladık. Hocamız
senaryoyu, kağıtta kabul etmiyordu, en kısıtlı imkanlarla, telefon vs film
olarak göstermek zorundaydık, o nedenle ilk filmlerimizi daha yönetmenlik
dersimiz başlamadan çekmiş olduk ve o işler sayesinde hep birlikte büyüyerek,
team work öğrendik. Tüm hikayeler ya kendimiz hakkında olmalıydı ya hayatımızdan bir bakış ya da ilginç gördüğümüzolaylar.
Bu heyecanları da yaşadıktan sonra kariyerime bu yolda devam etme kararı aldım.
-Sinema kariyerinizi öğrenebilir miyiz?
İran’da kısa film yönetmeni olarak çalışıyordum,
kısa belgeseller ve tanıtım videolar yaptım. Türkiye’ye kariyer ve bilgilerimi
geliştirmek için geldim ama maalesef burada sanat filmleri ve benim sevdiğim
tarz sinemaya çok değer verilmediğini fark ettim. Aslında hayal kırıklığı yaşadım
ama geldiğimden beri videoğrafer olarak çalışıyorum.
- Kısa
film hazırlık ve çekim süreçlerinde sizi neler zorluyor? Hazırlık süreçlerinizi
anlatır mısınız?
Closer
& Feel you (İran 2015
) filmi kendim telefonla çekip, kendim kurguladım ve en yakın arkadaşımı
oynattım. "Feel you" için o dönemde "creative filmmaker"
olarak başlık aldım ve dört uluslararası ve ulusal festivale katılabildim, iki festivalde
semi finalist oldum.
Eğitim sonunda proje olarak “ Before
Sunrise” (İran 2016) filmimi çektim. Bu sırada artık en ilgi duyduğumuz hikayelerden
senaryo yazıyorduk. İlk defa 10 kişilik bir ekip ile çalıştım ve hikâye köyde
geçtiği için çok büyük bir challenge oldu. Köy dilini bilmediğim için destek
istedim ve zor günler geçirdik ama çok büyük bir tecrübe kazandık. O günler yönetmenliğin
gerçek zorluklarını ilk defa yaşadım. Oyuncularda her zamanki gibi deneyimli değildi, ekiple
iletişim kurmak, hem çok yakın arkadaşlar hem proje süreci olduğu için herkesi doğru şekilde yönlendirmek çok büyük
bir deneyimdi.
Return from
Halfway (İran
2018) Bu filmi çekmek için ilk defa çok
uzun süre zaman ayırıp sanatta en
sevdiğim tür olan surrealizm tarzına göre senaryo yazdım ve en yakın arkadaşımla
birlikte çalışıp, bütçeyi ayırabildik. En büyük yaptığım hatayı profesyonel oyuncu
seçmeyerek yaptım. Bu film beni başka bir insan yaptı diyebilirim. Bizim
ekibimizin gücünün bütçesinin ve imkanlarının çok çok fazlasıydı ama herkes tüm gücünü kullanarak emek verdi. Son
planı çektiğimizde, tüm ekip sokakta bayılmıştı ama güzel sonuçlarla beraber
gurur verici bir çalışma oldu. Return
from Halfway sayesinde İran’daki en iyi festivallere gidebildim hayatımdaki çok
değerli varlıklarımdan biridir.
“Couchsurfer”
(Turkey 2020) Son filmimi İstanbul’da çektim ve inanılmaz zorluk yaşadım,
işimden izin alamadığım için istifa etmek zorunda kaldım, bazı sebeplerden
dolayı film bir kez 20 gün ertelendi. Yabancı olduğum için dezavantajlarım ve
avantajlarım oldu. Ama mutsuz değilim. Çok memnunum ve yine de ne zaman gücüm varsa,
kendime geliştirmek için ve güzel bir sanat çıkartmak için elimden geleni
yapacağım. Kendi ekibimizden en yakın
arkadaşlarım ses ve görüntü için Irandan yardıma geldi ve çok iyi iki oyuncuyla
tanışmış oldum. Bu filmimi kendime çok yakın hissediyorum. Umarım iyi sonuçlar
alabiliriz.
-Kısa film,
uzun metraj film çekmek için bir aşama mı, neler düşünüyorsun bu konuda?
Benim şahsen film çekmekten amacım, kafamın
içindekileri göstermektir, hayatta çektiğim zorluklar karşısında susma durumda
kaldığım zamanlar oluyor ve bu benim yazmama sebep oluyor. Eğer bir gün güzel
bir hikayem varsa ve daha uzunsa kesinlikle çekerim. Bence eğer çekeceğimiz
hikayemiz kısaysa kısa veya uzunsa uzun olmalı. Amaç sadece "film
çekmek" olmamalı.
- Kadın yönetmen olarak Türkiye’de ve İran’da bu
alanda çalışmanın zorlukları nelerdir?
İran’da çok güzel ve sağlam bir çevrem vardı,
herkes sinemaya aşık ve birbirimize destek olan bir gruptuk. Hep beraber çalıştık.
Buraya geldiğimden beri, sürekli çevre yapmaya çalıştım ama burada benim
gördüğüm kadarıyla ya sinemacılar finansal sebepler için çevre yapar veya kadın
olduğum için başka konuları giriş yapmak ister. Benim dezavantajım, burada
üniversitede okumamaktı. Oralarda daha sağlam ilişkiler kurup gerçek sinema aşkıyla buluşmuş insanlarla
tanışmış olabilirdim diye düşünüyorum.
-Türkiye’de ve İran’da kısa filme bakışı nasıl
değerlendiriyorsunuz? Biraz daha genellersek Türkiye- İran ve Dünya’da kısa
filme bakışı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İran’da kısa film çok değerli. Yapımcılar
sürekli festivallerdeki başarılı olan kişileri keşfedip, İran sinemasının geleceğini düşünüyorlar. Festivaller çok
kaliteli, filmler çok çok başarılıdır. Ben çok yetenekli, hayal gücü ve cesareti
yüksek olan kişiler tanıyorum bu festivallerden Açıkçası Türkiye’deki bazı festivaller de öyle bir kalite görmedim :( Ben
Türkiye sinemasını hep sanatsal, Reha Erdem, Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akın
sanıyordum. Ama en büyük gördüğüm sorun hem kısa hem uzun metrajdaki filmlerde,
yönetmenlik ve senaryo. Beni umutsuz eden şey burada kendi işimi yapamamam. Sebebi, dört sene aldığım yönetmenlik eğitimimi
tam anlamıyla kullanamamam. Hikayeler çok güzel bir vitrinde
gösteriliyor ama sonuçta, vitrin hariç, planlar arkası incelendiğinde çok bir zaman ayrıldığı görülmüyor.
- Çektiğiniz kısa filmlerin senaryolarında
çıkış nedenleriniz neler oluyor, daha doğrusu neler size bu senaryoları
yazdırıyor?
Yukarda
bahsetmiştim ama gerçek hayatta konuşamadığım, susmak zorunda kaldığım veya
konuşmaktan daha fazlasını istediğim bir
güç olduğu zamanlar yazıyorum.
-Oyuncu
seçiminde iş kısa film olunca zorluk çıkıyor mu? Bu aşamada İran ve Türkiye
ilgili kıyaslama yapabilir misiniz?
İran’da
çevrem çok geniş olduğu için asla sıkıntı yok. Hem sinema hem tiyatro oyuncuları
yardımcı olurlar. Burada çekmek istediğim kısa film için 150 oyuncunun audition
izledikten sonra ve kaç gün prova yapılmasına rağmen, test gününde oyuncuların
performanslarını düşük buldum. Çok güzel bir dille nedenini sorduğumda bana
"bize karavan mı ayarladın ki güzel oynayalım" cevap verildi ve kaç
kez daha kötü davranışlar için, on gün ertelenmeye karar verip, tekrar oyuncu
bulmak zorunda kaldım.
-Sinema
sektöründe kariyer yapmaya karar verdiğinizde bu alanda sizi etkileyen
yönetmeler, filmler oldu mu?
Beni
aslında çok etkileyen yönetmenler var.
Yorgos Lanthimos, Daren aronofsky, Andrey Zvyagintsev, Reha Erdem vs.
-Son
olarak yeni projeleriniz var mı? Bu salgın döneminden nasıl etkilendiniz?
Hazır bir
senaryom var ama eski kısa filmimi çekmek istediğimde, izin olmadığım için işimden ayrıldım, filmi çektim ve pandemi başladı, her
neyse iş bulmak o dönem imkansizdi ve çok finansal problem yaşadım. Sonuçta
benim en güzel günlerim, film çektiğim ve hazırlık yaptığım günler olduğu için
iyi bir zaman bekliyorum. Bu sefer daha iyi şartlarla ve daha hazır olduğum
zaman çok güzel bir sanat çıkartmak dileği ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder