İlk öykü kitabı“Kör Islık”, Tefrika Yayınları’dan
çıkan Eyüp Tosun, öykülerinde, insana ve doğaya ait olan her şey, kendine ifade
alanı yaratıyor. Eyüp Tosun’la on
öyküden oluşan kitabı ve yazma serüveni üzerine konuştuk.
-“Kör Islık” ilk öykü kitabınız. Daha önce
dergilerde yayınlanmış öyküleriniz var. Nasıl başladı yazma serüveniniz?
İlkokul dördüncü
sınıfa sanırım. Öncesi varsa da hatırlamıyorum. Türkçe öğretmenimi çok
seviyordum. Çok güzel konuşuyordu, ve teneffüslerde ayaktayken bile elinden
kitap düşmüyordu. Konuyu hatırlamıyorum, bir kompozisyon ödevi vermişti.
Yazdım, verdim. Benimkini ve bir arkadaşımınkini sınıfta yüksek sesle okudu.
Çok tuhaf bir histi. Yazdıklarımı ilk kez duyuyordum. Kural, tür vs bilmeksizin
yazmaya başladım. Hâlâ da çabalamam devam ediyor.
-İlk kitabı yayınlanan bir yazar olarak neler
hissediyorsunuz?
Güzel bir his.
Aynı zamanda tedirgin de edici. Çünkü artık bir şekilde yazar olarak anılmaya
başlamanın ilk adımı neticede. Çok taze olduğu için belki tam oturmadı hissiyat
ama her şeye rağmen kitabımı elime aldığım anı hiç unutmayacağım.
-Kitabınızın yayınlanma sürecini anlatır mısınız?
Öncelikle aceleci
davranmadım, bunun altını çizeyim. Güvendiğim insanlara okuttum, onlardan gelen
eleştirilere kulak verip yapabildiğim ölçüde düzeltmelerimi yaptım. Sonra benim
de içime sinince yavaş yavaş kitap olarak görme hayali başladı. Tefrika ve
ekibi ile uyumlu bir çalışmanın ardından da Kör Islık okurla buluştu.
-Eyüp Tosun kimdir, kendinizden bahseder misiniz?
1987 Mamak/Ankara
doğumlu. Mamak Niğbolu Lisesi (2005) ve Selçuk Üniversitesi Türk Dili ve
Edebiyatı (2010) mezunu. Matbuatla tanıştığı günden itibaren dergi çıkarma
girişimlerinde bulunuyor, iki dergi çıkardı. Hâlihazırda Öykülem’i yayına
hazırlıyor. Rampalı Çarşı’da başladığı editörlük işine devam ediyor. Öykü ve
yazıları Öykülem, Mavi-Yeşil, Habis, Somplaka, Notos, Sarnıç ve Artistik Bellek’te
yayımlandı. İstanbul’da yaşıyor. Kör Islık, ilk kitabı.
-Nasıl başlıyorsunuz yazmaya, nelerden etkileniyorsununuz?
Kafamda gezinen
hikâyeye göre değişiyor bu. Çoğu zaman not alarak başlıyorum. Bir cümle, bir
kelime ya da karakter özellikleri. Böyle böyle hazırlanıyorum, ama süreç çok
yavaş ilerliyor bende.
- Öyküyü tercih nedeniniz nedir? Türkiye’de
öykünün yeri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Uzun uzun bir
metne çalışamam, bir yerde oturamam ya da biriyle konuşamam. Belki de o yüzden
öykü. Kısa, net ve çabuk geçişler olduğu için seviyorum öyküyü.
-Kitabınıza “Kızma, kitap almadım bu sefer. Anneme...”
diyerek başlamışsınız. Nasıl destek aldınız yazma serüveninizde ailenizden ve
çevrenizden?
Olumlu ya da
olumsuz bir desteğe ihtiyacım yok. Bunlar anlık olarak etkiler beni ama benim
asıl meselem kendimle. O yüzden sadece ne kadar kendimle baş başa kalırsam o
kadar iyi!
-Son olarak
sevdiğiniz yazar ve kitapları öğrenebilir miyiz?
Çok var, birini
yazsam diğerinin hatırı kalır.
-