Çağdaş sanatın günümüzdeki en önemli isimlerinden
Çinli sanatçı Ai Weiwei’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Akbank’ın
desteğiyle Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) açıldı. Ai Weiwei, “Porselene Dair” sergisinde, SSM’nin üç katında,
100’ü aşkın eseri ile kapsamlı porselen üretimine odaklanırken, video, duvar kâğıdı ve fotoğraflarından oluşan geniş bir seçkiyi de gözler önüne seriyor.
Serginin sunumu,
sanatçının yaşamöyküsüne, ayrıca el sanatları geleneği ile sanat tarihine
yaklaşımına dayanıyor ve çalışmalarında
tekrar tekrar beliren”kendine mal etme”, yeniden üretme”, “putları kırma” gibi kavramlara yoğunlaşıyor. Porselenin Osmanlı-Çin ilişkilerindeki rolünden
esinlenen Ai’nin İstanbul’daki ilk sergisinde bu malzemeye ağırlık vermesi,
izleyiciye bu benzersiz sanatçının insanlık durumuna dair yorumunu
derinlemesine araştırma fırsatı sağlarken sanatçının, malzemenin tarihsel
bağlamına yaklaşımını da gözler önüne sermekte.
Ai Weiwei,
kuşağının önde gelen kültür figürlerinden biridir; çalışmalarının derin
sanatsal ve toplumsal etkisiyle tanınır ayrıca üretken ve geniş kapsamlı bir
kariyer yapmış, yeri geldiğinde sanatçı, mimar, sinemacı, fotoğrafçı, yazar,
yayıncı, küratör ve aktivist rollerine bürünmüştür. Ai çalışmaları aracılığıyla
önemli insani sorunlara ve insan hakları ihlallerine dikkat çekerek bireyin
toplumdaki yerini vurgulamış, kültürü ve
tarihi bir hazır nesne olarak ele alarak
malzemenin sunduğu olanakları genişletmiştir.
Ai Weiwei’e göre,
siyasi duruşu ve sanatı ayrılmaz bir bütündür. O, sanatı sadece bir uygulama
olarak değil, yeni sorular ortaya atmak için bir fırsat olarak görmekte ve
kendi deyimiyle “ahlaki seçim” aracılığıyla toplumsal değişimi kavrayabilmenin
bir yolunu sağlamaktır. Bilinçli bir politik sanatçı olarak, hem kendi
ülkesinde hem de dünyanın dört bir köşesinde çıkan güncel sorunlarla ilgili
eylemlere katılır. Ai yaratıcılığı “eyleme geçme gücü” olarak tanımlar; onun
siyasi eylemleri sanat yapıtlarından ayrılmaz, çünkü ikisi de aynı dünya
görüşünden kaynaklanmaktadır.
Ai Weiwei,
porselen yapmayı öğrenmiş olmasına rağmen, porselen işlerinin üretiminde
hünerli zanaatkârların becerilerinden yararlanır. Bu zanaatkârlar Çin’in tarihi
“porselen başkenti” olan Jingdezhen’de toplanmıştır. Çin’in güneydoğusunda Jiangxi eyaletinde yer lan Jingdezhen, 9. yüzyılda kurulmuş, adını
imparator Zhenzhong’un saltanat döneminden (997-1022) almıştı. Jingdezhen’deki
fırınlar 14. yüzyılda imparatorluk sarayı için büyük miktarda ve yüksek
kalitede porselen üretiyordu. Uzman zanaatkârlarla çalışmayı tercih eden Ai
böylece izleyiciyi porselen üretiminin bileşenleri ve bağlamı konusunda
düşünmeye teşvik etmektedir. Zanaatkârların adlarının bilinmeyişi ve görünmez oluşları,
dikkati kitlesel üretimin işleyişine çeker. Ai zanaatkârların adlarını saklı
tutarak ve zanaatkârlığı vurgulayarak, beklenmedik biçimde, onların emeğini
görünür kılar.
Sanatçının
toplumsal değişimin kilit figürü olduğunu düşünen Ai Weiwei’nin çalışmaları,
fotoğraf baskı dizisi Perspektif Etüdü’nde de görüldüğü gibi,
imgelerin karşı çıkma ve etkileme güçlerinden yola çıkar. Tiananmen
Meydanı’nda, 1995’te çekilmiş bir fotoğrafla başlayan dizide sanatçı kolunu
Eyfel Kulesi, Beyaz Saray, ve Alman Parlamento
Binası gibi kültürel ve siyasal iktidarın mekânlarına uzatmış, orta parmağını
yukarı kaldırmıştır. Bu imgeler izleyicilerden otoriteye, hükümetlere ve
kurumlara gösterilen sorgusuz sualsiz saygıya meydan okumalarını talep eder. Bu hareket sanatçının bu sergide
yer alan “Parmak” gibi çalışmalarında da görülür.
Jingdezhen
fırınlarında üretilen Tomurcuklar, İçi Çiçek Dolu
Porselen Bisiklet Sepeti ve Çiçekli Tabak adlı
çalışmalar, günlük bir eylemi belgeleyen imgeleri içeren Çiçekli duvar
kâğıdıyla vurgulanmaktadır. Ai’nin 2011’de tutuklanması ve 81 gün kimseye haber
verilmeden alıkonmasının ardından pasaportuna da el konulmuş ve Beijing’deki
stüdyo evinin çevresine gözetim kameraları yerleştirilmişti. Ai, buna tepki
olarak 30 Kasım 2013’te, pasaportu iade
edilinceye kadar her gün stüdyosunun dışındaki bisikletinin sepetine bir demet
taze çiçek yerleştireceğini açıkladı. Çiçeklerin fotoğraflarını çekti ve
bunları web sitesinde ve sosyal medya hesaplarında paylaştı. Ai’ı
destekleyenler de bu fotoğrafları Flowers Forfreedom (Özgürlük için Çiçekler)
etiketiyle paylaştı. Sanatçının pasaportu iade edilince 22 Temmuz 2015’te projeye son verildi.
Ai Weiwei, adını
antikçağın Homeros’a atfedilen önemli bir şiirinden alan duvar kâğıdı
Odysseia ve bir dizi yeni porselen tabak ve vazoyla tarihin döngüsel
yapısı üzerinde düşünmektedir. Odysseus’un antikçağdaki yolculuğu ile son
zamanların bütün dünyayı etkileyen sığınmacı krizi arasında karşılıklı bir
ilişki görür. Altı tema bütünü anlamakta merkezi rol oynamaktadır: Savaş,
Harabeler, Yolculuk, Denizi Geçmek, Sığınmacı Kampları ve Gösteriler. Bu
temalar günümüz sığınmacı sorununu tanımlayan travmaları yansıtmaktadır. Mavi-
Beyaz Porselen Tabaklar ve Sütun Gibi Üst Üste İstiflenmiş Porselen Vazolar’da
bu altı tema betimlenmekte, hem mavi-beyaz porselenin dili, hem de çalışmalarda
yer alan antikçağ Yunan ve Mısır oymaları ile seramiklerine göndermeler
aracılığıyla tarihi bağlama oturtulmaktadır. Çalışmaların çağdaş olduğu ancak
yakından bakıldığında anlaşılır; üzerlerindeki imgeler internetten bulunmuş
fotoğraflardan ve sanatçının ilk uzun metrajlı belgesel filmi “İnsan Debisi”ni
(2017) çekerken edindiği tecrübelerden esinlenilmiştir.
Ai Weiwei, sanat
yaşamı boyunca, var olan değer sistemlerini sorgulamak için farklı dönüştürme
yöntemleri kullanmıştır. Ölülerin küllerinin saklandığı kadim kapları
parçalamaktan bu kapların neredeyse
tıpkılarını yapmaya kadar uzanan bu yöntemler, sanatçının kendisine geleneksel
formları kullanarak yeni bir dil yaratma olanağı sunan bu malzemeye
bağlılığının arkasında yatan nedenleri gösterir. En ironik eserlerinden biri olan Han
Hanedanı Vazosunu Düşürmek’te, Ai 2000 yıllık bir neolitik vazoyu,
Kültür Devrimi sırasında kültürel mirasın yaygın bir şekilde yok edilmesini
çağrıştıracak şekilde parçalayarak ona yeni bir anlam yüklemektedir. Ayrıca, üç
enstantanede yakalan bu ikonoklastik eylem, eseri çağdaş sanat yapıtları
arasına yerleştirmektedir. Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’nda yer alan
parçaların kendisi tarafından yapılmış kopyalarının, söz konusu koleksiyonun
orijinal bir vazosuyla birlikte sergilenmesi de orijinalin farkının nerede
yattığını muğlaklaştırmaktadır. Çin porseleninin Osmanlı döneminde taşıdığı
önem ve zanaatkârlığa etkisi dikkate alındığında, Ai’ın kopyaları orijinal ile
sahtenin bir arada var olabileceği bağlam ve değeri sorgulamaktadır.
Karpuz ve
Pazar çalışmaları,
Çin porselen üretiminde organik formları taklit geleneğine dayanır. Tarih
boyunca, doğal nesnelerin taklitlerini yapmak sanat tekniklerini mükemmelleştirmenin
bir yöntemi olmuştur; Batı sanat tarihinde de natürmort geleneği vardır. Ai,
yolculukları sırasında gördüğü pazarların etkisini taşıyan Pazar
yerleştirmesine, kültürel hazır nesne boyutunu da katmaktadır.
26 Nisan 2014’te
düzenlenen “Çin Çağdaş Sanat Ödülü’nün 15. Yılı” sergisinde sanatçının
Ayçekirdekleri ve Tabureler adlı iki eseri yer alacaktı. Ancak, açılıştan kısa
bir süre önce Şanghay Belediye Kültür Bürosu, sergi düzenleyicilerinin Ai
Weiwei’in eserlerini göstermesini ve adını zikretmesini yasaklayarak,
sanatçının eserlerinin ve isminin
mekândan tamamen çıkarılmasına neden oldu. Bu eserler, Şanghay sergisinde sansürlendikleri için,
tarihçelerine şimdi bir ek daha yapıldı. Ayçekirdekleri yerleştirmesi,
Ai Weiwei’i, çağdaş sanat tartışmalarının ön saflarına çekmiş, zamanımızın en
tanınmış sanatçılarından biri haline
getirmiştir. Yerleştirme, sanatçının yapıtlarında sahicilik, bireyin toplumdaki
rolü, kültürel ve iktisadi alışverişin jeopolitiği gibi yinelenen temaları da
açıklar. Yapıt, Mao Zedong’u güneş, yurttaşları da ona doğru dönmüş ayçiçekleri
olarak betimleyen Çin Kültür Devrimi propaganda posterlerini de
hatırlatır. Yerleştirme Türk ve Çin
toplumlarında dostluk nişanesi olarak paylaşılan temel bir yiyecek olarak
ayçekirdeğinin kültürel anlamını da düşündürür. Jingdezhen’deki hünerli
zanaatkârlarca tek tek biçimlendirilen ve elle boyanan bu benzersiz
çekirdekler, toplum imgesine uygun olma baskısı ile bireyin özgürlüğü
arasındaki gerilimi de çağrıştırır. Çin’in Batı toplumları için ucuz mal
üretmesine gönderme yapan Ai, çalışmasını şöyle tanımlıyor: “Bireylerin
durmadan yinelenen, küçücük çabalarının birikim sonucunda ortaya çıkan muazzam
ve yararsız bir iş.”
Yıllarca toplanan
parçalardan oluşan Çaydanlık Emzikleri, Song Hanedanı dönemine
(960-1279) tarihlenen antika çaydanlık emziklerini bir araya getirmektedir;
parçalar halı gibi yere serilmiştir. Etrafındaki duvar kağıdında yer alan
motifleri de hatırlatan emzikler, ağız benzeri özgün işlevleri düşünüldüğünde,
ifade özürlüğünün – ya da bu özgürlüğün sınırlı oluşunun – metaforu olabilir.
Sichuan Depremi,
12 Mayıs 2008’de güneybatı Çin’deki Sichuan eyaletini vuran 8 şiddetindeki
deprem yaklaşık 70.000 kişinin ölümüne yol açtı. Aralarında, yıkılan okul
binalarınn altında kalıp ölen binlerce öğrenci de vardı. Ai Weiwei Aralık
ayında hükümetin harekete geçmeyişi ve şeffaf davranmak istemeyişi nedeniyle
blogunda bu öğrenciler konusuna bir yurttaş soruşturması başlattı. Olay, Ai ve
Çin hükümeti arasındaki çatışmaların başlangıcı ve ve sanatçının önde gelen
temalarından biri oldu. Yıkılan okulların enkazından toplanan inşaat demirleri
Ai’ın çalışmalarında sık sık yenilenen bir motiftir. Sanatçı, Porselen
İnşaat Demiri’nde bu demirlerin porselen kopyalarını yaparak ölen
öğrencilerin anısına saygı duruşunda bulunur.
İlk kez bir arada
sergilenen Kaplan, Kaplan, Kaplan ve Laziz, Ai Wewei’in hem
geleneksel el sanatlarına, hem de çağdaş sorunlara duyduğu ilginin yer yer
nasıl kesiştiğini gösterir. Kaplan, Kaplan, Kaplan, sanatçının kendi koleksiyonundaki 3.000
porselen kırığından oluşur. Ming Hanedanı (1368-1644) dönemine tarihlenen her
bir parça bir kaplan motifiyle süslüdür. Ai burada birbirine benzer binlerce
objeyi bir araya getirip bir bütün olarak sergilemektedir. Bu çalışmalar
izleyiciyi hem tek tek nesneleri hem de o nesnenin bütün içindeki yerini teşvik
eder. Kaplan motifleriyle Gazze Khan Younis Hayvanat Bahçesi’nde hayatta kalan
son kaplanı belgelemektedir. Bu hayvanat bahçesindeki hayvanların çoğu, Gazze
Şeridi’nin abluka altına alınışı nedeniyle yiyecek verilemeyince açlıktan
ölmüştü.
Ai Weiwei’nin
şimdiye kadar açılan sergileri arasında en mükemmel kurgulanmış, en iyi
sergilerinden biri olduğunu belirttiği, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabanı
Müzesi, “Ai Weiwei Porselene Dair” Sergisi 28 Ocak 2018 tarihine kadar
sanatseverler tarafından gezilebilir.
Günümüzün çağdaş sanat alanında
Çin’de yetişen en etkili kişilerden biri olan Ai Weiwei, heykel, büyük ölçekli
yerleştirmeler, film ve mimarlık dahil çok geniş bir yelpazedeki disiplinler
içinde çalışır. Çalışmaları, sunuldukları bağlamda sahicilik ve değer
sistemlerinin dönüşümü meselelerine eğilir; bu da, izleyenlere günümüzün siyasi
ve kültürel konularında bir bakış açısı sağlar. Lafını esirgemeyen bir siyasi
ve sosyal yorumcu olarak Ai Weiwei’in güncel mesajları kültür, tarih ve sanat
değerleri konusunda sunduğu bakış açısının bölünmez parçalarıdır. Muhalif şair
Ai Qing’in oğlu olan, Beijing’de, 1957’de doğan Ai Weiwei, Çin’de çağdaş
sanatın filizlenmesine önemli katkılarda
bulundu. Babasının Çin Komünist Partisi’nin suçlamaları yüzünden 1959’da
ailesiyle birlikte gönderildiği “yeniden eğitim” kampında büyüyen Ai Weiwei,
1981’de ABD’ye gitti. Orada Marcel Duchamp ve Andy Warhol gibi figürlerin
sanatıyla tanışması Ai Weiwei’in çağdaş sanata yaklaşımını büyük ölçüde
etkiledi. Çin’e 1993’te döndüğünde geleneksel objeler ve el sanatlarıyla
yaptığı deneyler ona geçmiş ve bugün, eski ve yeni Çin arasında köprüler kurma
imkanlarını sundu.
*Sergi
metinleri kaynak olarak kullanılmıştır.