15 Ağustos 2017 Salı

MARCEL DUCHAMP ( 1887-1968)

http://www.yenicikanlar.com.tr/iste-simdi-sanat-oldu-72487    


              


28 Temmuz 1887’de Blainville’de dünyaya gelen Duchamp, kitaplar okunan, santranç oynanan, resim yapılan, aile fertlerinin çeşitli enstrümanlar çalarak birlikte müzik yaptığı bir evde sanatla iç içe büyür ve 1905 yılıda Académie Julian’da sanat eğitimi almak için Paris’e gider. Sözcük oyunlarıyla dolu çizimleri, hayatının geri kalan yıllarında yapacağı çalışmalarında kendini gösterecek kaba mizah anlayışını yansıtır. Empresyonizm, kübizm, fovizm gibi akımlarla ilgilense de kesin olarak bir usluba bağlı kalmayıp çalışmalarıyla pop art, minimalizm, kavramsal sanat, dadaizme  yol açar. Resim ve heykel gibi geleneksel teknikler yerine düşünceye dayalı yeni bir sanat anlayışını savunup, geleneksel  resimden uzak durup, sanatın kavramsal değerini ortaya çıkarır.
“Merdivenden İnen Çıplak” adlı resmi Fransa ve Amerika’da çok farklı tepkiler alır.  Aynı resme farklı tepkilerin verilmesi Duchamp’ı çok etkiler ve yirmibeş yaşında geleneksel resimden uzaklaşmaya başlar ve daha akademik bir felsefeye yönelir.
Ünü, daha çok seri üretilmiş ve sanatçı tarafından yapılmamış fakat seçilmiş, bazen değiştirilmiş bir nesne olarak “ready-made”(hazır-yapım; oldukları gibi alınıp, kullanılan ve alaycı biçimde sanat yapıtı sayılan günlük eşyalar)  fikrine dayanır. Yaratıcılık olgusunun tarifini değiştirmiş, sanatın beceri ve yeteneğe dayanması gerektiği yolundaki inanışı sarsmış, kavram ve anlamın plastik sanatların önüne geçmesini önemsemiş, düşünsel deneyimin önem kazanmasına öncülük etmiştir.
Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Amerika’ya gider. Burada “Büyük Cam” adlı eserini yapmaya başlar. Yaklaşık 274cmx152cm ebatlarında olan “Büyük Cam” adıyla bilinen,  ”Bekârlar  Tarafından Çırılçıplak Soyulan Gelin”,  folyo, tel ve diğer maddelerden yapılma geomerik şekillerle dolu iki cam panodan oluşan masif bir  bir eserdir.  Taşınırken kırılan ve bunun  üzerine,  “işte şimdi sanat oldu” dediği eseri daha sonra onarmıştır.
Amerika’ya geldiği 1915 tarihinden, hayatının geri kalanını satranç oynamak için sanatı  bıraktığı 1923 yılına kadar, ready-made’lerin dışında bir şeyle ilgilenmedi ve bütün çalışmalarını hazır nesneler kullanarak yaptı. Bu tarihler arasında yaptığı tek istisna 1919’da Leonardo Da Vinci’nin ünlü tablosu Mona Lisa’nın bir reprodüksiyonuna bıyık ve sakal çizerek, bu ikonik tabloyu değersizleştirdiği “L.H.O.O.Q”(kızın yakıcı kalçaları var) isimli çalışmasıdır.
Ready-made kullanımıyla, sanat yapıtı kategorisini ciddi anlamda değiştirirken, sanatın ne olduğuna dair sorgulama süreci başlatmıştır. Seri  üretimle elde edilmiş bisiklet tekeri ya da kar küreği gibi hazır nesnlere küçük eklemeler yaparak bu nesnlere farklı anlamlar yükleyerek, izleyicilerden de kelime oyunlarıyla yeniden isimlendirdiği bu nesnelere başka bir bakış açısıyla bakmalarını bekler
Amerika’da yaptığı, başaşağı çevirdiği bir pisuvarla sonradan “kavramsal sanat” anlayışının yolunu açacak olan ready-made çalışmasına Duchamp,  Richard MUTT imzasını atar. 1917’de New York’taki bir galeriye gönderir. O dönem için çok farklı ve sıra dışı bulunduğu için sergilenmeyen “Çeşme” isimli bu eser, bugün kavramsal sanatın ilk örnekleri arasında kabul ediliyor. Orijinali kaybolan eserin,  Alfred Stieglet’in çektiği fotoğrafa bakılarak yapılmış 15 adet kopyası bulunmakta. Duchamp sıradan ve seri yapım bir ürün seçiyordu. Böyle bir nesnenin tek yeniliği, sanatçının ona sağladığı yeni konum ve değişmenin getirdiği anlam değişikliği oluyordu.
1923’ten sonra sanata ara verir. Bu dönemde bol bol santranç oynar. Birşeyler yapacağı yerde, varolmakla yetinir. 1968 yılında öldüğü  zaman, yirmi yıldır büyük bir yapıt üzerinde çalıştığı anlaşıldı. Şimdi Philadelphia’da bulunan bu yapıt, elinde bir gaz lambasıyla  uzanmış yatan bir çıplakla, geri planda hareket eden bir çağlayan manzarasından oluşmaktadır. Eski bir çiftlikteki iki kanatlı avlu kapısının aralığından görünen bu manzara karşısında bakanlar birer “röntgenci” gibi gözler önünde resmi izlerler.
Kendi Dilinden Marcel Duchamp ve Ready- Made: Daha 1913’de bisiklet tekerleğini mufak taburesine takmak ve onun dönüşünü seyretmek gibi eşsiz bir düşünceye kapılmıştım. Birkaç ay sonra ucuza bir kış akşamı satın aldım. Ufka biri kırmızı öbürü sarı iki küçük tuş vurduktan sonra resmi “Eczane” diye adlandırdım.
1915’de New York’da bir hırdavatçıdan kar küreği satın aldım, üstüne de “Kol Kırılması Olasılığına Karşı” diye yazdım Söz konusu sunuş biçimini adlandırmak için ready-made sözcüğünü kullanmak işte o sırada geldi aklıma. Ready-made’lerin seçimini estetik nitelikli herhangi bir büyük  zevkin etkisiyle, zorla benimsemedim. Önemli bir özellik vardı: yeri geldiğinde ready-made’in üstüne yazdığım kısa tümceydi bu. Söz konusu tümce, tıpkı br başlık gibi nesneyi betimleyecek yerde, izleyicinin  düşüncesini daha dilsel olan başka bölgelere yöneltecektr.  Ready- made’in bir başka özelliği de benzersiz yanının olmayışıdır. Bir ready-made kopyası aynı mesajı aktarır.


Hiç yorum yok: